Son dönemde sinemaya eskisi kadar vakit ayıramasam da Cannes’ın gediklilerinden olan Nuri Bilge Ceylan‘ın İklimler, Üç Maymun ve Bir Zamanlar Anadolu’da ile yapamadığını bu sefer yapacağını, ÅŸeytanın bacağını bu sefer kıracağını tahmin ediyordum, çok da istiyordum. Yabancı basının da en büyük favorisi olan Kış Uykusu (Winter Sleep), Cannes’da Altın Palmiye alarak, 82’de Yol ile Yılmaz Güney’in yaptığını yaptı, sinemayı gönülden seven insanları sevince boÄŸdu.
Kısa metrajlı Koza dahil Mayıs Sıkıntısı dışındaki tüm filmleri Cannes’da bir ÅŸekilde aday gösterilen ve daha önceden de Uzak ve Bir Zamanlar Anadolu’da filmleriyle Büyük Jüri Ödülü, İklimler ile FIPRESCI, Üç Maymun ile de En İyi Yönetmen ödülünü alan NBC usta, ülkesinin KelebeÄŸin Rüyası’nı Oscar’a aday adayı gösterdiÄŸi senede, FIPRESCI’yi aldıktan sonra arÅŸivine en deÄŸerli ödülü kattı, Altın Palmiye’yi kazandı. 2009’da jürisinde de yer aldığı festivalde kıymeti bilinse de, bakalım Türkiye’deki Recep İvedik seyircisi tarafından kaç haftada indirilecek vizyondan bekleyip göreceÄŸiz…
Senaryosunu karısı Ebru Ceylan ile yazdığı Kış Uykusu’nda Haluk Bilginer, Nejat İşler, Demet AkbaÄŸ, Melisa Sözen, Mehmet Ali NuroÄŸlu gibi isimler yer alırken filmin süresinin 196 dakika olması en dikkat çeken taraflarından sanırım. Türkiye’deki vizyon tarihi henüz belli olmayan Kış Uykusu için bu yıl Cannes’da jüri baÅŸkanlığı yapan Jane Campion “tam bir baÅŸyapıt” yakıştırmasını yapmış.
Nuri Bilge Ceylan ise, Bir Zamanlar Anadolu’da’nın ödülünden sonra olduÄŸu gibi yine “beklemiyordum” açıklaması yapmış bütün alçakgönüllülüğüyle. Halbuki ondan baÅŸka herkes, bütün yabancı haber ve blog siteleri favori olarak gösteriyordu filmi. Ama iÅŸin en garip tarafı NBC’nin konuÅŸmasına getirilen eleÅŸtiriler. Ulen, sinemayı sevmesen dahi ülkeni gururla temsil eden bir adam var iÅŸte. NeymiÅŸ, Gezi dememiÅŸmiÅŸ. Daha ne desin? “Ödülümü son bir yılda hayatını kaybeden Türk gençlerine ve Soma’da hayatını kaybeden madencilere adıyorum” diye krallar gibi cuk oturan bir açıklama yapıyor, ödülü de Tarantino gibi hastası olduÄŸumuz bir yönetmenin elinden alıyor, alkış da cabası.
Helal olsun Nuri Bilge Ceylan. Sırf şu üstteki kare bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyorken bir de bu kadar güzel konuşma yaparak gönlümüzü iyice fethettin. Üstüne üstlük bir de sinemamızın 100. yılına böylesine anlamlı bir hediye vermen paha biçilemez. Umarım o hastası olduğumuz görüntüler eşliğinde çekeceğin filmler devam eder.
Bu yıl Cannes’da dağıtılan ödüller ise şöyle;
Jüri Büyük Ödülü: Le Meraviglie (Alice Rohrwacher)
Jüri Özel Ödülü: Mommy (Xavier Dolan) / Goodbye to Language (Jean Luc Godard)
En İyi Yönetmen: Bennett Miller (Foxcathcer)
En İyi Kadın Oyuncu: Julianne Moore (Maps To The Stars)
En İyi Erkek Oyuncu: Timothy Spall (Mr. Turner)
En İyi Senaryo: Leviathan (Andrey Zvyagintsev, Oleg Negin)
Altın Kamera Ödülü: Party Girl (Marie Amachoukeli-Barsacq, Claire Burger, Samuel Theis)
En İyi Kısa Metraj Film: Leidi (Simon Mesa Soto)
yaptığı konuşma ile bu ödüle gerçekten layık birisi olduğunu kanıtladı bana sorarsanız.
Bu ödüle layıktır kendisi.